MIUI Sürümünün Ardında Kaybolan Zaman
Kayseri’nin o soğuk sabahlarından birinde, odamda yalnızdım. Soğuk rüzgar pencereyi aralayarak içeriye sızıyordu. Ceketimi hızlıca giydim, ama o günkü soğuk bana sadece fiziksel değil, duygusal bir donma hissi de veriyordu. Birkaç gündür elimdeki telefonun ekranında aynı uyarıyı görüyordum: Yeni sürüm mevcut, güncelleme yapmak ister misiniz? Gözlerimi telefondan ayırmakta zorlanıyordum.
Bir güncelleme… Ama hangi güncelleme? Hangi MIUI sürümü? Bu sorular sürekli kafamı kurcalıyordu. Telefonu bir kez daha elime aldım, ekrandaki mavi “güncelle” yazısına tıkladım. O an geçmişimle yüzleşmeye başladım, yıllardır MIUI’ın farklı sürümleriyle yaşadığım anılar gözlerimin önünde canlandı.
Bir Zamanlar MIUI Vardı
İlk MIUI sürümünü aldığımda hayatımda her şey çok farklıydı. O dönemlerde gençtim, dünyayı keşfetmeye çalışıyordum. Hangi sürüm olduğunu hatırlamıyorum, ama telefonumda yeni bir şeyler denemek çok heyecan vericiydi. Her güncelleme, yeni bir heyecan demekti. Bu kadar basit ve saf bir mutlulukla bir teknolojiye bağlanmak, belki de o dönemler bana ihtiyacım olan tek şeydi: bir yenilik, bir değişim.
Kayseri’nin o dar sokaklarında yürürken, birden ekranımı açıp “güncelleme var mı” diye kontrol ettiğimi hatırlıyorum. Zihnimde, birkaç saniyeliğine bile olsa, aklımı oradan oraya kaydırarak o anın keyfini çıkarıyordum. O günlerde bir MIUI güncellemesi almak, bir tür ödül gibiydi. Ama bir güncelleme değil, hayatımın anlamına bir şey katacak olan küçük bir ayrıntı gibi geliyordu.
Ama Şimdi…
Şimdi o eski heyecanın yerini bir hayal kırıklığı aldı. MIUI’in son sürümünü indirdim, telefonumu güncelledim. Ama ne oldu? O eski heyecanlı günler yoktu. Gözlerimi ekranın köşesindeki “yenilikler” kısmında gezdirirken, ne kadar “gelişmiş” olduğunu düşündüm. Ama bir türlü, bir şey eksikti. Şu an ne yeni bir özellik vardı, ne de o eski sürümdeki gibi heyecan verici bir deneyim.
Bazen, eskiye dönüp bakınca her şeyin daha anlamlı olduğunu düşünüyorsunuz. O zamanlar MIUI’ın her yeni sürümü, daha parlak, daha cazip bir dünya gibi gelirdi. Ama şimdi mi? Her şey aynı, belki biraz daha hızlı, belki biraz daha karışık… Ama eski hisleri yakalayamıyorum. Bir yerlerde bir şey eksik, bir yerlerde kaybolmuş bir şey var.
“En son MIUI sürümü kaç?” diye düşündüm. Aslında bu basit bir soru, değil mi? Ama arkasında başka şeyler barındırıyor. Zamanın ve anıların kaybolduğu, yeniliklerin “yeni” olmaktan çıktığı, büyümekle birlikte o heyecanı kaybettiğiniz bir noktayı simgeliyor bu soru. “Güncelle” dedikçe, bir şeyin eksikliğini hissediyorum.
Hüsran ve Yenilik Arasında
Bazen bir teknoloji ürünü üzerinden zamanın geçişini hissedersiniz. Artık eski sürümlerle zaman geçirmek, eski günlerdeki gibi aynı heyecanı vermez. MIUI’in en son sürümüyle her şey daha hızlı, daha stabil oldu. Ama eski sürümlerin sahip olduğu o “keşif” hissi kayboldu. Şimdi güncelleme yapmam, sadece telefonu “yeni” tutmanın bir yolu. Ama bir zamanlar bu, bana çok daha fazlasını vaat ediyordu.
O eski sürümlerde, her yeni özellikle birlikte dünyayı biraz daha anlamış gibi hissederdim. Artık, o eski duyguyu yaşamak neredeyse imkansız. “Yeni MIUI sürümü ne getirdi?” diye düşünüyorum. Ancak aradığım heyecanı, yenilikleri bulamıyorum. O kadar fark etmiyor ki… Sonuçta, sadece telefonum değişiyor, ben değil.
O An…
Bir an için, telefonun ekranındaki “Güncellemeyi Şimdi Yap” yazısını tekrar gördüm. Ama bu sefer eski heyecanla tıklamadım. Sadece durdum, içimde bir huzursuzlukla, biraz da hüsranla bakarken ekrana, dedim ki: “Bir gün, belki gerçekten güncellemeyi seven biri olurum. Belki bir gün, o heyecanı tekrar hissederim.” Ama şu an, bu bana çok uzak görünüyor.
Güncelleme tamamlandı. Telefonum eskisi gibi işliyor, belki biraz daha hızlı. Ama eski o “heyecanlı günler” yok. Belki zamanla her şey gibi bu da geçer, kim bilir?
Sonuçta…
MIUI’in son sürümüne geçmek, her zaman bir değişimdir. Ama bazen bir değişim sadece geçici bir ilüzyon olabilir. Heyecanlar gelip geçiyor, ama bir şeyin eksik olduğunu hissetmek, bazen her yeni sürümden daha belirgin hale geliyor. Bir zamanlar bir “güncelleme” demek, yeni bir dünya demekti. Şimdi ise belki de sadece eski anıların peşinden gitmek gibi.
Telefonum şu an yeni sürümde, ben ise eski ben… Ama belki bir gün, bir başka sürümde, her şey yeniden heyecan verici olur. Belki o zaman, eski kaybolan hislerim geri gelir.
Zamanla teknoloji değişiyor, ama bazen bizler değişmiyoruz.