Kıymetlinin Anlamı Ne?
Bugün yine gündemde bir soru var: Kıymetlinin anlamı ne? Ah, bu soru bir türlü cevapsız kalıyor. İzmir sokaklarında yürürken, kafamda bin bir düşünceyle gezerken birden bu soruyu sormam gerektiğini fark ettim. Kıymetlinin anlamı ne? Gerçekten kıymetli olan nedir? Paradan mı, sevgiden mi, yoksa kaybetmekten mi? Hadi gelin, bu soruyu birlikte mizahi bir şekilde çözelim.
Kıymetli Mi, Kıymetsiz Mi?
Bir sabah, normalde sabahları güneşin doğuşuyla uyanıp, bir an önce çay içmek isteyen biri olarak, kahvaltı yapıyordum. Ama ne oldu biliyor musunuz? Evdeki ekmek bitmişti. Herkesin kafasında sadece ekmek var, ama ben “Bu, hayatımda karşılaştığım en zor soruydu!” diyerek ekmeği almaya gitmeye karar verdim. Ekmek almak, evdeki en değerli şeymiş gibi birden bana çok önemli bir görev gibi geldi. O an, “Kıymetli olan şey aslında basit şeyler değil mi?” diye düşündüm.
Yani, kıymetli dediğimizde aslında her şeyin göreceli olduğunu fark ettim. Çoğu zaman, aslında küçük şeylere de değer veriyoruz ama gözümüz hep büyük, paraya dayalı “kıymetli” şeylerde oluyor. Peki, ekmek almak, sabah uyanmak, bir arkadaşın size kahve ikram etmesi… Bunlar aslında kıymetli değil mi? Kıymetli bir şey, hayatınızın en önemli anlarını ve anılarını oluşturur, değil mi?
Kıymetli Ne Demek, Arkadaşlar?
Bir gün, Ahmet’le oturuyoruz, kahve içiyoruz ve bir anda çok derin bir konuşma yapmamız gerektiğini düşündük. Ne konuşalım? Kıymetlinin anlamı ne? Hemen başlıyoruz:
Ahmet: “Bence kıymetli olan şey, para. Yani, o olmadan bir şeyin kıymeti olamaz.”
Ben: “Bence o kadar da değil. Kıymetli olan şey, kaybetmekten korktuklarımız. Yani, mesela senin telefonunu kaybettiğinde ne yapardın? Hemen kıymetli olduğunu fark ederdin.”
Ahmet: “Ama bak, telefon da para ile alındı, o zaman kıymetli değil mi?”
Ben: “Yani, işte burada o başlıyor. Kıymetli dediğin şey, genellikle kaybetmekten korktuğundur. Kaybettiğinde fark edersin.”
Bunu söyledikten sonra, o an telefona bakarak “Benim telefonum da çok kıymetli!” dedim ve biraz da ciddileşip konuya tekrar döndüm: Kıymetli olmanın ne demek olduğunu düşündüm. Gerçekten, her şeyin kıymetini kaybettikten sonra mı anlıyoruz? Bu soruya verdiğimiz cevaplar aslında bizi bir şekilde kendimizle yüzleştiriyor. Kıymetli dediğimiz şey ne? Bir arkadaşımız mı, yoksa kaybettiğimiz bir anı mı?
Kıymetli Olan Sadece Bir Akşam Yemeği Mi?
İzmir’in Kordon’unda, bazen arkadaşlarla akşamları dolaşırken fark ettiğim bir şey var: O anı değerli kılmak, yemeklerin ne kadar pahalı olduğuyla değil, kimlerle olduğunla ilgilidir. Bir akşam, herkesin yemek yediği o güzel restoranda, paralar harcanıyor ama asıl değeri yaratan ne biliyor musunuz? Sohbet. Kıymetli olan anı, parayla ölçemezsiniz. Bir arkadaşınızla yaptığınız sohbetin kıymeti, kaç lira ödediğinizle alakalı değildir.
Hani, bazen insanlar şunu der: “Ya bu akşam yemeğini sana 300 TL’ye mal ettim!” Evet, ama o 300 TL’lik yemeğin içinde size değerli gelen bir anı, bir gülüş veya bir anlık göz teması bulursanız, işte o an gerçek anlamda kıymetli olur. Paranın kıymeti geçicidir, oysa güzel bir anı, kaybedilse bile size hep değerini hatırlatır.
Kıymetli Olan Nedir?
Sonuçta, kıymetli olmanın sırrı, en çok kaybetmekten korktuğumuz şeylerde gizlidir. Evet, belki telefonumuz kıymetlidir, ama onu kaybetmek çok da büyük bir felaket değil. O anı kaybetmek, biraz da ondan geriye ne kalacağıyla ilgilidir. Bir anı hatırlamak, değerli insanlarla geçirilen vakit, gerçek kıymetini hep korur. O yüzden, her şeyin kıymeti geçici ve değişkendir, ama gerçekten değerli olan, birlikte geçirilen zamanlardır.
Kıymetli Olan Sonunda Bizimle Kalır
İzmir’de, gün batımına karşı bir kumsalda yürürken, “Kıymetlinin anlamı ne?” sorusunun tam yanıtını buldum. Aslında o an, cebimdeki paradan çok daha kıymetliydi. Sadece içinde bulunduğum anı, sevdiğim insanlarla birlikte yaşıyordum. Kıymetli olan şey bu: Bir gün o anı hatırladığımda, sadece o anın sıcaklığı, mutluluğu ve birlikte geçirilen vakit bana yetecek. Kıymetli olan şey, geçici olan değil, kalıcı olanlardır.
Sonuç olarak, kıymetli dediğimiz şey, zamanla şekil alıyor. Kaybetmekten korktuğumuz şeylerin kıymetini anlıyoruz ve ne olursa olsun, gerçek değerler her zaman bizimle kalacak.