Hurç Kaç Derecede Yıkanır? Geçmişten Günümüze Temizlik ve Bakım Bir tarihçi olarak, geçmişin izlerini anlamaya çalışırken en çok ilgimi çeken konulardan biri, insanlar arasında ev eşyalarının bakım ve temizliğiyle ilgili geleneklerin nasıl evrildiğidir. Eskiden, her bir ev eşyası, bir anlam taşıyan ve sahiplerine özenle bakılması gereken bir öğe olarak kabul edilirdi. Zaman içinde, teknolojinin gelişmesi ve sosyal normların değişmesiyle birlikte, ev eşyalarına olan bakış açımızda da birçok değişim yaşandı. Hurçlar, günümüzün vazgeçilmez eşyalarından biri olarak karşımıza çıkar. Peki, hurç nasıl yıkanır? Bu basit gibi görünen soruya, tarihsel bir bakış açısıyla yaklaşarak, temizlik ve bakımın geçmişten bugüne nasıl bir evrim geçirdiğine…
Yorum BırakNeşeli Bilgi Çığlığı Yazılar
Hepimizin zaman zaman hayatında karşılaştığı bir soru vardır: Hangi yol daha güçlü? Hangi yaklaşım daha etkili? Hayatın tam ortasında, başlamak üzere olduğumuz bir yolculukta bir kavram, bir sözcük, bir anı, bizi durdurur. El-Kaviyy mi, ya da Kaviyy mi? İşte, bu sorunun peşinden sürüklendiğimiz bir hikâyeye başlıyoruz. Kendimizi bulmak, güçlü olmak, ama nasıl? El-Kaviyy mi, Kaviyy mi? Gücün Gerçek Yüzü Bir sabah, Gülben, her zamanki gibi ofise doğru yola çıkarken bir şeylerin eksik olduğunu fark etti. Bu duygusuzluk değil, ama bir belirsizlikti. Elinde bir dosya, gözlerinde bir yorgunluk… İçinden geçen düşünceler, son zamanlarda yaşadığı zorluklarla savaşıyordu. Bir kadın olarak, hep başkalarına…
Yorum BırakBaşarı Algısının Psikolojisi: Hacettepe Üniversitesi Kaçıncı Sırada? Bir psikolog olarak insanların neden “sıralamalara” bu kadar önem verdiğini sıkça düşünürüm. İnsan zihni, düzen ve kıyaslama arayışıyla yaşar. Çünkü sıralama, belirsizliğe karşı geliştirilmiş bilişsel bir savunmadır. “Hacettepe Üniversitesi kaçıncı sırada?” sorusu da bu bağlamda yalnızca bir akademik merak değil; insanın başarıyı, değeri ve kimliği nasıl ölçtüğünün psikolojik bir yansımasıdır. Rakamların Arkasındaki Zihin: Bilişsel Bir Bakış Bilişsel psikolojiye göre, insanlar karmaşık bilgileri anlamlandırmak için zihinsel kısayollar kullanır. “Sıralama” da bu kısayollardan biridir. Hacettepe Üniversitesi gibi köklü bir kurumun sıralaması, bireylerin zihninde kaliteyi temsil eden bir sembole dönüşür. Son verilere göre Hacettepe Üniversitesi, Türkiye’deki…
Yorum BırakAşırı Kaygı Nasıl Yenilir? Aşırı kaygı, modern dünyanın hastalığı. Kaygı, başkalarına göre daha fazla düşünmek, endişelenmek, sürekli olarak kötü şeyler olacağına inanmak… Bunu hepimiz deneyimledik, değil mi? Ancak, “kaygıyı yenmek” gibi popüler bir anlayış gerçekten doğru mu? Kendinizi kaygınızı “yenmeye” çalışırken buluyor musunuz? O zaman durun ve bir an için düşünün: Gerçekten kaygıyı tamamen ortadan kaldırabilir miyiz, yoksa kaygıyla barış yapmak daha mı sağlıklı bir yaklaşım? Aşırı Kaygı: Toplumun Ortaya Çıkardığı Bir Hastalık Aşırı kaygı, tıpkı diğer zihinsel sağlık sorunları gibi, yalnızca bireysel bir problem değil, aynı zamanda toplumun dayattığı bir hastalık gibi görünüyor. Birçok psikolog ve terapi uzmanı, kaygıyı…
Yorum BırakAnot mu Ters Çevrilir Katot mu? Geleceğin Enerji Dünyasında Kutup Dansı Geleceğin pillerini, ters akımda nefes alan malzemeleri ve akıllı şebekeleri hayal ederken aklımı kurcalayan bir soru var: Anot mu ters çevrilir, katot mu? Gelin, bu soruyu sadece bugünün formülleriyle değil; yarının şehirleri, hareketliliği ve iklim hedefleriyle birlikte düşünelim. Ben vizyonu masaya koyuyorum; siz de yorumlarda beyin fırtınasına katılın! İşin sırrı şu: İsimler kimyasal olaya göre verilir. Oksidasyon neredeyse orası anottur; indirgenmenin olduğu yer ise katot. Şarj/deşarj gibi süreç tersine döndüğünde “anot” ve “katot” isimleri de yer değiştirir. Temel İlke: Anot=Oksidasyon, Katot=İndirgenme (Geleceğe Hazırlık) Önce çıpayı atalım: Anot oksidasyonun, katot…
Yorum BırakKul Hakkının Vebali Nedir? Geçmişin İzinde Bir Tarihçinin Kaleminden Bir tarihçi olarak geçmişin tozlu raflarını karıştırırken en çok dikkatimi çeken şey, adalet duygusunun insanlık tarihinin her döneminde var olduğudur. İster Mezopotamya’nın çivi yazılı tabletlerinde, ister Roma hukukunun satır aralarında, isterse Osmanlı kadı sicillerinde olsun; hep aynı kavramla karşılaşırız: hakkın korunması. Bu hak sadece hukuki bir mesele değil, aynı zamanda vicdani bir yükümlülüktür. İşte tam da bu noktada, İslam’ın en temel etik prensiplerinden biri olan kul hakkı kavramı karşımıza çıkar. Kul Hakkının Tarihsel Kökleri İslam öncesi toplumlarda hak anlayışı genellikle güçle tanımlanırdı. Güçlü olan, zayıfın hakkını gasp edebilirdi. Ancak İslam’ın gelişi…
Yorum BırakKaç Tane Hidroelektrik Santrali Var? Suyun Ekonomik Gücü Üzerine Bir Değerlendirme Bir ekonomist olarak, insanlığın en temel problemiyle — kıt kaynaklar ve sınırsız ihtiyaçlar arasındaki dengeyle — ilgilenmek kaçınılmazdır. Her tercih, bir fırsat maliyetini beraberinde getirir. Bu bakışla, enerji üretimi de yalnızca teknik bir konu değil, aynı zamanda derin bir ekonomik karar sürecidir. Su kaynaklarından enerji üretmek, hem doğaya hem de piyasalara yön veren stratejik bir tercihtir. Bugün Türkiye’deki hidroelektrik santrallerinin (HES) sayısını konuşmak, aslında bir ülkenin ekonomik yönelimini, yatırım önceliklerini ve sürdürülebilir büyüme anlayışını anlamak demektir. Enerji Ekonomisinin Temeli: Kıtlık, Talep ve Fiyat Dengesi Enerji, modern ekonomilerin görünmeyen motorudur.…
Yorum BırakHiçlik Hangi Din? Antropolojik Bir Perspektifle Kültürlerin Derinliklerine Yolculuk Kültürlerin çeşitliliğini ve insanlık tarihindeki derin anlamları keşfetmek, antropolojinin sunduğu en değerli yolculuklardan biridir. Her toplumun kendine has inanç sistemleri, ritüelleri ve sembolleri vardır. Ancak bir kavram var ki, farklı din ve kültürlerde benzer şekilde yer alır: hiçlik. Peki, hiçlik ne anlama gelir ve bu kavram hangi dinlerde farklı şekillerde yorumlanır? Bu yazıda, antropolojik bir bakış açısıyla, hiçliğin sembolizmi ve kültürlerdeki yeri üzerinde derin bir keşfe çıkacağız. Hiçlik ve Dinler Arasındaki İlişki Antropologlar, farklı toplumlarda hiçliğin nasıl algılandığını ve bunun dinî inançlarla nasıl ilişkili olduğunu merak etmektedir. Hiçlik, çoğu zaman boşluk,…
Yorum BırakHidrosfer Hangi Katman? Bir Tarihçinin Gözünden Geçmişten Günümüze Hidrosferin Evrimi: Bir Katmanın Derinliklerine Yolculuk Bir tarihçi olarak, doğanın gizemli yapısına dair merak, her zaman insanoğlunun bilinçli bir şekilde sorguladığı konulardan biri olmuştur. İnsanlık tarihinin ilk yıllarından bu yana, insanlar çevreleri hakkında bilgi edinmeye çalışmış ve evrenin sırlarını çözme arzusuyla doğayla ilişkilerini şekillendirmiştir. Ancak, doğanın katmanları ve bunların birbiriyle olan ilişkileri, çoğu zaman gözlerden kaçmıştır. Bu yazıda, gezegenimizin en önemli katmanlarından biri olan hidrosferi ve onun insanlık tarihindeki yeri ile ilişkisini inceleyeceğiz. Hidrosfer: Su Dünyasının Katmanı Bilimsel anlamda hidrosfer, Dünya’daki suyu kapsayan katmandır. Bu katman, okyanuslar, göller, nehirler, yeraltı suları, buharlaşan…
Yorum BırakHemşin Nüfusu Ne Kadar? Hemşinlilerin Toplumsal Yapısı ve Kültürel Dinamikler Bir araştırmacı olarak toplumsal yapıları ve bireylerin birbirleriyle nasıl etkileşime geçtiğini anlamak her zaman ilgimi çekmiştir. Özellikle belirli bir etnik grup ve coğrafyada yaşayan insanların yaşam biçimlerini, kültürel pratiklerini ve toplumsal normlarını gözlemlemek, hem geçmişi hem de bugünü daha iyi kavramamıza yardımcı olur. Bugün ele alacağımız konu da bu tür bir topluluk olan Hemşinliler ve onların yaşadığı toplumsal dinamikler. Hemşin nüfusu, zamanla hem demografik değişimler hem de kültürel etkileşimlerle şekillenmiş bir yapıdır. Hemşinliler, Karadeniz’in kuzeydoğusunda, özellikle Rize ve Artvin illerinde yoğun olarak yaşamaktadırlar. Peki, bu topluluğun nüfusu ne kadar? Hemşinlilerin…
Yorum Bırak